set against

English-Turkish Translation

  1. (a) mukayese etmek, tartmak, karşılık tutmak.
    set one thing against another: bir şeyi başkasıyla DEVAMINI OKU
    mukayese etmek.
    Certain business losses can be set (off) against taxes. (b) kışkırtmak, aleyhine çevirmek.
    Religious war which set family against family.
    set one person against another: birini başkası aleyhine çevirmek. GİZLE
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

dead set against
muhalif
dead set against
tamamen karşı
set against an amount of money against tax
bir meblağı (masrafı) vergiden düşmek Verb
be dead set against something
birşeye kesinlikle karşı olmak Verb
be dead set against something
birşeye sonuna kadar karşı olmak Verb
be set against something
bir dönemde geçmek Verb
be set against something
bir yerde geçmek Verb
be set against something
birşeye kesinlikle karşı olmak Verb
be set against something
birşeye sonuna kadar karşı olmak Verb
I am dead set against X.
Ölürüm de X yapmam. Sentence
set (one person) against another
fitlemek Verb
set (one's) face against
direnmek, karşı gelmek, muhalefet/mukavemet etmek, -e karşı cephe almak.
He set his face against any kind of change.
set a bar against sth
bir şeye engel olmak Verb
set off a gain against a loss
bir zararı bir kazançla karşılamak Verb
set off a gain against a loss
dengelemek Verb
set off a gain against a loss
bir zararı bir kazançla telafi etmek Verb
set off one item against the other
bir muhasebe kalemini bir başkasına mahsup etmek Verb
set one's face against
şiddetli bir şekilde karşı çıkmak Verb
set one's face against (doing)
karşı çıkmak Verb
set people against each other
fesat çıkarmak Verb
set someone against someone
birbirine düşürmek Verb
set someone against someone
birini birine düşman etmek Verb
set someone against someone
biriyle birinin arasını bozmak Verb
set something against
dayamak Verb
set the loss against the earned income
kaybı kazançtan düşmek Verb
set yourself against something
birşeye karşı çıkmak Verb
set yourself against something
birşeyi istemediğine karar vermek Verb
set yourself against something
birşeyin aksi yönde karar almak Verb
English-Turkish phrases from Zargan's own database
 
 
Bize Ulaşın
Geri-bildirimde bulunun